Huzeyme Rivayeti
Tevbe suresinin son 2 ayetini inkar eden 19cular, bu iddialarına taraftar
toplayabilmek için, birtakım rivayetleri gündeme getirmektedirler. Bu rivayetlerden
biri de, Kuran'ın toplanması sırasında meydana geldiği öne sürülen "Huzeyme Rivayeti"dir.
Buna göre, Ebubekir ve/veya Osman döneminde, Kuran'ı toplama ve yazma görevini üstlenen Zeyd,
normalde her ayeti iki kişinin şahitliğine başvurarak Kuran'a eklediği halde, Ahzab suresinin
23. ayetini ve/veya Tevbe suresinin son 2 ayetini sadece Ebu Huzeyme ve/veya Huzeyme b. Sabit'in yanında
bulmuş; fakat peygamberin bu sahabinin şahitliğinin 2 kişinin şahitliği gibi kabul edilmesi gerektiğini
söylemesinden dolayı, bu ayetleri Kuran'a dahil etmiştir. Çünkü peygamber, günlerden bir gün, bir at satın almış;
fakat atı satan adam, başkalarıyla pazarlık ederek, atı peygambere satmaktan vazgeçmiş; daha sonra peygamber
atın kendisine satıldığı konusunda ısrar etmiş; fakat adam bunun için şahit istemiş ve bu sırada oradan geçmekte olan Huzeyme,
söz konusu alışverişi görmediği halde, atın peygambere satıldığına şahitlik etmiş; peygamber, bunu nasıl yapabildiğini
sorunca da, "Biz seni vahiy gibi daha önemli bir konuda tasdik ediyoruz, sen haktan başka bir şey söylemezsin." demiş;
bunun üzerine de peygamber, Huzeyme'ye "Zü'ş-şehadeteyn" lakabını vererek, onun herhangi bir konuda
şahitlik etmesi durumunda, şahitliğinin 2 kişinin şahitliğine eşit olacağını duyurmuştur...
19cu kardeşlerimizin, sırf işlerine geliyor diye bu rivayeti gündeme getirmeden önce, şu sorular üzerinde düşünmesi gerekmez miydi?
1) Atın kendisine satıldığını söyleyen peygamberimize bile itibar etmeyen o adam, alışverişe hiç tanık olmamış Huzeyme'nin şahitliğini
- nasıl kabullenmiştir?
2) Peygamberin, görmediği bir alışveriş hakkında şahitlik yapan bir sahabiyi övmesi mümkün müdür?
3) Kuran, şahitlik konusunda hiçbir istisna belirtmediği halde, peygamber herhangi bir kimsenin şahitliğini,
- iki kişinin şahitliğine eşit tutmuş olabilir mi?
4) Vadeli borçlarını dahi yazıyla ve şahitle güvence altına alan sahabilerin (bakınız; 2/282), Kuran'ı böyle
- şüpheli bir şekilde oradan buradan topladıklarına inanmak doğru mudur?
19cular, Kuran'dan ayet çıkarmalarına ve kelimelerdeki harfleri değiştirmelerine rağmen, hala hesaplarını tam olarak tutturamamışlardır.
İnsanın aklına ister istemez, ileride başka benzer rivayetlerden de istifade edip etmeyecekleri sorusu geliyor. Mesela, birtakım rivayetlere göre,
- Ahzab suresinin, gerçekte Bakara suresi kadar uzun olduğu
- Haccac'ın Kuran'a ilaveler yaptığı
- Gerçekte Kuran'da recm ayetinin olduğu
- Kuran'da süt kardeşliği için 10 kez süt emme ile ilgili bir ayetin oluğu ve sonradan kaybolduğu
- Kunut dualarının Kuran'dan olduğu
- Kuran'da yer alan bazı surelerin zamanla unutulduğu veya kasıtlı olarak çıkarıldığı (bunlara ait birçok ayetin (!) metni, kaynaklarda zikredilmiştir)
- Kuran'ın gerçekte üçte birinin Ehli Beyt hakkında olduğu; bazı ayetlerden Ali ve Ehli Beyt kelimelerinin çıkarıldığı
- Kuran'ın 17000 ayet olduğu
- Felak ve Nas surelerinin gerçekte Kuran'a ait olmadığı
söylenmektedir...
Ana Sayfa