Bastatan Masalı

Edip Yüksel, "Üzerinde 19 Var" adlı kitabında, (sözde) 19 mucizesi sayesinde, Kuran'ın 7/69. ayetindeki "bastatan" kelimesinin sad (ص) harfi yerine sin (س) harfiyle yazılması gerektiğinin anlaşıldığını söylemektedir. Ona göre, mukattaa harfi olarak "sad" ile başlayan 7, 19 ve 38. surelerdeki "sad" harflerinin toplam sayısına bakılarak, 7/69. ayetteki "bastatan" kelimesinin doğru yazımının ne olduğu anlaşılabilmiştir. Şöyle demektedir:

"س "sin" harfiyle okunduğu halde ص "sad" harfiyle yazılan bu kelimenin A.L.M.S. harfleriyle başlayan 7'inci surede yer almasını da anlamlı bulmuştuk."

Yani ona göre, Allah bu yazım hatasının yapılabileceğini anlamış ve bu 7. sureyi, sad (ص) harfiyle başlatmıştır.

Öncelikle şunu ifade edelim ki, herhangi bir sayı yaklaşık % 5 ihtimalle 19'un katıdır. Dolayısıyla Kuran üzerinde yapılan onlarca, yüzlerce farklı sayım neticesinde, 19'un katını veren birtakım sayımlar elde etmek, mucizevi değil; olağan bir durumdur! Nitekim, kuralları kendileri koymasına rağmen, başlangıç harflerinin tamamı için 19'un katını veren sayımlar elde edememişlerdir.

Ayrıca "bastatan" kelimesinin sad (ص) harfi ile mi, yoksa sin harfi (س) ile mi yazılacağını anlamak için, Kuran'ın bütünü üzerinde küçük bir çalışma yapmak yeterlidir!



Yukarıdaki şekilde görüldüğü gibi, Kuran'da, "bastatan" kelimesinin köken aldığı "beseta" fiili ve bu fiilden türeyen toplam 25 kelime geçmektedir. Bunlardan 2 tanesi (2/245 ve 7/69) sad (ص) harfiyle yazılmışken, geriye kalan 23 tanesi, sin (س) harfiyle yazılmıştır.

Bu türlü yazım farklılıklarına dilimizde de sıkça rastlarız. Mesela, Bu farklı söyleyiş şekillerinin haricinde, her kitabın yazımı ve çoğaltılması sürecinde birtakım ufak yazım hataları görülebilmektedir. Anlamı etkilemeyen bu küçük farklılık ve yazım hataları üzerinden masallar anlatmak, birtakım sözde mucizelere deliller çıkarmaya çalışmak doğru değildir. Kuran metinlerinde bunun pek çok örneği vardır. Örneğin, başka bir sayfada aynı kelimenin bazen te harfi, bazen ta-i merbuta ile yazıldığını söylemiştik. Yine, 5/28. ayetteki (بَاسِطٍ) kelimesi, eski Topkapı mushafında elifsiz yazılmıştır. Bu bağlamda sayısız örnek verilebilir...

Kuran'ın geneline ve mevcut Arapça kaynaklara baktığımızda -her ne kadar sad (ص) harfiyle yazmak anlamı ve okunuşu etkilemese de- "bastatan" kelimesini sin (س) harfiyle yazmanın daha uygun olacağı ortadadır. Bunu anlamak için 19 mucizesine gerek yoktur. Yukarıda belirttiğimiz 23 yerde kelimenin nasıl yazıldığına (hatta sadece sözlüklerden kelimenin köküne) bakmak yeterlidir! Zaten, elimizdeki mushaflarda, 7/69 ve 2/245. ayetlerde, kelimelerdeki sad harfinin yanına sin harfi yazılmıştır ve bu kelimeler sin harfiyle okunmaktadır. Yani 19cuların keşfettiklerini öne sürdükleri "hata", bilinmeyen bir şey değildir!

19culara göre, Allah, 7/69. ayette yazım hatası yapılacağını bildiği için, 7. sureyi, sad (ص) harfiyle başlatmıştır. Aynı insanlar, sad harfiyle başlamayan 2/245'teki yazım hatası içinse, başka bir "düzeltici" kural uydururlar!

Şimdi düşünelim! Bilindiği gibi, Maide suresinin 6. ayetinde geçen "ayaklarınız" anlamındaki ifade, erculekum veya erculikum şeklinde okunabilmektedir. Bu okuma farklılığı nedeniyle, bazı insanlar abdest alırken ayaklarını yıkamakta, bazıları ise mesh etmektedir. Pratik açıdan hiçbir önemi olmayan "bastatan" kelimesi konusunda, kurallar uydurup masallar anlatan 19cular, acaba pratik açıdan önemi olan bu konuda niçin sessiz kalmaktadırlar?

Ana Sayfa